Deprecated: mysql_connect(): The mysql extension is deprecated and will be removed in the future: use mysqli or PDO instead in /home/umitseno/fermangazetesi.com/include/conf.php on line 7
Katılımcı Toplum ve Sosyal Medya - FERMAN Gazetesi - Karaman (Gayrıticari_Hobi Sitesi)

Katılımcı Toplum ve Sosyal Medya

Haydi Karaman, sayfalar dolusu seviyeli siyasi katılım paylaşımlarında buluşalım…

21 Mayıs 2015 21:57

Bir sosyal medya çılgınlığı aldı başını gidiyor.

Bir dönem haberleşmenin en önemli unsuru mektup idi. İlginç mektup metinleri, gönderme yöntemleri, imzasız mektuplar, sahte mektuplar vardı.

Daha sonra özel TV kanalları yayına başladıktan sonra, topluma ulu orta, bir dolu aslı astarı olmayan nevaleleri, kurgu ve mizansenleri servis ederek gündemde yer alma kavgasına tutuştular.

Bugün sosyal medya içerikleri ile bunlardan binlerce kat sansasyonlar oluşturmaya başladı. Üstelik internet kullanılabilen her kişi bir yayıncı, tüm dünya da hedef kitleye dönüşüverdi.

Gün geçmiyor bir paylaşım tıklanma rekorları kırmasın.

Önümüzde bir seçim var. Karamandan da dikkatli bir eleme sonucunda adaylar tespit edildi ve yoğun bir propaganda yürütüyorlar.

Neden seçilmek isterler ki?

Milyonlarca insan seçime girmeden hazır verilecek bir sıfatı şiddetle ret ederken birileri neden bu göreve talip olur.

Akademik unvan sahibi, medyatik ve düzgün bir hayatı olan Mehmet Alagöz neden aday olur?

Anadolu’nun bağrında, güzel bir işe, düzgün bir aile yapısına sahip mutlu bir hayat yaşayan toplumun sevdiği Mustafa Cem Kağnıcı neden aday olur?

 81 il içinde mesleğinin en yüksek noktasını bırakıp, sosyal çevresinde her zaman hayır dua alarak çok sevilen Recep Şeker neden aday olur?

Bir Anadolu Evladı olarak bir kurumu yokluklar içinde ele alıp dünya çapında bir dev haline getiren ve bu devin dünya çapında güçlü yetkilisi, mimarı Recep Konuk neden bu göreve talip olur?

Seçildikleri zaman elde edecekleri maddi ve manevi değerler şu an ellerinde bulunanlardan bile az olacak seviyede iken üstelik…

Çok yakın tanıdığımız bu şahısların gelecekleri makamları kullanarak, haksız bir şeyler elde etme niyetlerinin olmadığına da herkes gibi biz de kefiliz. O zaman bu isteğin sebebi nedir?

(Yakından tanımadığımız diğer adaylar hakkında yeterli bilgimiz olmadığından isimlerini zikretmedik. Kasıt yoktur)

Elbette hizmet. Elbette Vatan ve Millet sevgisi. Elbette bu topraklara olan vefa duygusu. Elbette bu göreve kendisini hazır ve layık hissetmesi.

Birileri bu memlekete hizmet edecek. Bu konuda arzusu çok olan, kendine güvenen ve çevresi tarafından bu işe layık görülen insanlar… Allah yardımcıları olsun.

Sosyal medyada da günümüzün en çok paylaşımları bu konularda oluyor.

Binlerce, on binlerce paylaşım yapılıyor. Bunlar adaylar hakkında, siyasi partiler hakkında veya seçim sonuçlarına yönelik paylaşımlar. Bu paylaşımlara, okunduğu andaki haleti ruhiye ile yazılan ama kalıcı olan yorumlar tam bir toplumsal araştırma konusu.

Herkes bir yayıncı ve hedef kitlesi de nerdeyse tüm dünya. 

Bu yayınlarda dikkat çeken bir konu var. Olması gereken ama hiç olmayan şeyler bunlar. Yönetime talip olan bu şahıslara memleket meseleleri ve bunların çözümleri ile ilgili tek bir kelime, tek bir öneri, tek bir soru dahi yok.

Ya vıcık vıcık yağ, ya da aslı astarı olmayan eleştiri, itham ve hakaretler.

Hiç kimse Karamanın ya da Ülkenin şu sorunu var. Şu sebeplerden kaynaklanan sorunlar ve bu sorunların çözüm yolları şunlar. Çözülürse halkımız ve memleketimiz şunları kazanacak diyen tek bir paylaşıma ve yoruma rastlamadık.

Yönetime hazırlanan kişilerin liyakatleri nedeni ile bilmeleri gereken şey de tam bu. Özel bir toplantımızda şansı banko olan iki adayın saatler süren konuşmalardan bir cerrah titizliği ile notlar almaları, belirtilen sorun ve eksikler için çözüm önerileri araştırmaları bundandır.

Eğer seçilecek olan bu kimseler Milleti temsil edecek vekiller ise onları yönlendirecek olan halkın kendisidir. Ama ne yazık ki anlaşılması güç cümlelerle manzumeler döktürenler ya içlerindeki kini, ya siyasi hazımsızlıklarını, ya yıkanmış beyinlerine enjekte edilmiş fikirleri, ya da siyasi sloganları sıralamaktan öteye geçmiyor. Tabi bunların, kendileri de dahil hiçbir kişiye faydası olmuyor.

Sorunlar, eksikler ve yapılması gerekenlerle ilgili herkesin mutlaka fikirleri görüşleri ve önerileri vardır. Doğrudur, yanlıştır. Kabul görür ya da görmez. Bunların hiçbir önemi yok. Keşke şu an sosyal medya çılgınlığı bu konuya kanalize olmuş olsaydı. Slogan, hakaret, aşağılama, karalama, isnat ve iftiraların yerine sayfalar dolusu sorunlar, çözüm önerileri ve bunların daha iyi nasıl yapılacağına dair seviyeli tartışmalar oluşsaydı.

Katılımcı toplum olmayı bir türlü öğrenemedik. Katılmayı saldırı, her söylenene itiraz veya her söyleneni kayıtsız şartsız kabul ve alkış olarak görmek yanlışı içindeyiz.

Sosyal paylaşım bu yanlışı düzeltip katılımcı toplum olmak için mükemmel bir fırsattır.

Haydi Karaman, sayfalar dolusu seviyeli siyasi katılım paylaşımlarında buluşalım…

 

 
Siyaset karaman seçim medya sosyal paylaşım sorun öneri
Bu Haber 1607 defa okunmuştur.
 
Yorum Ekleyin