Deprecated: mysql_connect(): The mysql extension is deprecated and will be removed in the future: use mysqli or PDO instead in /home/umitseno/fermangazetesi.com/include/conf.php on line 7
15 Temmuz’a Doğru… - FERMAN Gazetesi - Karaman (Gayrıticari_Hobi Sitesi)

15 Temmuz’a Doğru…

Peki nereye geldik…

05 Temmuz 2018 09:10

15 Temmuz’a Doğru…

 

Birkaç ihtilal ve birkaç da muhtıra görmüş, bunları hayatımızın en önemli dönemeçlerinde yaşamış, etkilenmiş birisi olarak, 15 Temmuz Gecesi de, bizde derin izler bıraktı.

Demokratik yöntemlerle ve barış içinde iktidar elde edemeyenlerin, sık sık ayaklarına kapanıp da yardım istedikleri ordudaki bazı kıpırdanmalardan dolayı ilk hareketlilikte “Yine ne oluyor?” dedik.

Fetö denen namerdin 1987 den beri ne haltlar karıştırdığını görmüş ve her geçen gün büyük bir belaya yol açacağını seziyorduk. Ama tüm saflığımızla söylüyoruz; Tabanda tanıdığımız pek çok taraftarındaki samimi, dini yaklaşımları, topluma olan uyumları ve geçmişlerindeki temiz sayfalarını bildiğimizden onların bu işe olur vermeyecekleri konusunda gönlümüz rahattı.

Ama kezzap kuyusu sandığımızdan da derinmiş…

Çok şükür ki bir dönem onlara sempati duymuş, alkışlamış ve hatta birlikte yol yürümüşler bile toplumda çok ani oluşan bir izan ile bu işe dur dediler ve yıkımı bu güne kadar tüm ihtilallerden fazla olacak bir felaketin önüne geçtiler…

Fetö ve onu 1980 den bu yana gelecek için hazırlayan koynunda besleyen sınırsız bütçe, siyasi güç ve dünya çapında destekler verenlerin hevesleri kursaklarında kaldı.

Askeri bir darbenin sivil dayanışma ile engellendiği bu olay, tarihimizde bir ilk ve mutlaka da bundan sonrakilere ibret olacak niteliktedir…

Buraya kadar her şey tarihimizin sayfalarında yüz akı.

Bekledik ki Ülkeyi bu karanlık günlere sürüklemede ön ayak olanlar, 17-25 Aralıkta dişlerini gösterenler, bu güne kadar dini duyguları sömürüp insanların kanını emenler, samimi, saf ve gerçekten son derece iyi niyetli taraftarlarının kanını emenler, derhal derdest edilir ve hesabı sorulur…

Eh birkaç uygulama oldu.

Ama ekseriyetle “bak başın belada kaç kurtul” dercesine Devletin imkânları ile kaçmalarına, saklanmalarına ve pisliklerini devam ettirmelerine fırsat tanındı. Tabiri caiz ise dağ fare doğurdu. Elebaşları kelek kesenler ve karar mercileri şu an dünyanın tüm nimetleri ile fing atmaktalar…

1997 yılı idi. Yakından tanıma fırsatı bulduğumuz bu güruhun tepesindekilerin ne menem bir şer odağı olduğunu anlayıp, göbeklerinin sam amcalarının kıçına bağlı olduğunu görüp, gelecekte bir pislik olarak doğacaklarını anladığımızdan beri her fırsatta bunu haykırdık. Onların yanlışlarına engel olabailmek için çaba sarf ettik. İçlerindeki saf, temiz ve iyi niyetli olup da sadece dini duygularla bağlı olanlara durumu izah edip ikaz ettik.

Sıradan sade, sorumsuz ve yetkisiz bir vatandaş olarak sadece insani kaygılarla bizim gördüğümüzü koca devlet, dünya liderleri, tabanın salt desteğine yakın destektekiler fark edemedi mi? Etmedi mi? Etmek istemedi mi?

Bu soruları tarih kısa bir sürede cevaplar. Hatta bazı cevaplar da gelmeye başladı.

Peki nereye geldik…

Yüzsüz hırsız ev sahibi şaşırtır diye bir atasözü vardır. Öyle de oldu. Öylesine çevik yüzsüz davrandılar ki…

Bir kısmı hemen sütre gerisinde tam kamuflaja bürünüp bizzat güvenlik, adalet ve siayset birimlerinin tam kalbine saklandılar. Üstelik fetöcüler hakkında karar verilecek makamlara yerleşiverdiler. O nedenle büyük kısmı postu kurtardı ve şu an krallar gibi rahatlar.

Olan yine saf temiz ve iyi niyetli dindarlara oldu. Yakalanan yargılanan ceremesini çekenler onlar oldular. Tabi bunları onları aklamak adına söylemiyoruz. Akılları vardı, fikirleri vardı, gördüklerini, bildiklerini değerlendirip onlardan kopmaları gerekirdi, onlara destek ve güç vermekten vazgeçmeleri gerekirdi.

Ev sahibini öylesine şaşırttılar ki; kendilerine yıllardır karşı olup bir türlü sırtını yere vuramadıklarını da fetöcü gösterip bir güzel intikamlarını aldılar.

Hantal ve karmaşık adalet sistemimiz bunları elbet ayıracak ve adalet yerini bulacaktı. Buldu da, pek çok masumiyet ispatlandı ama rüzgar esmiş dal kırılmıştı bir kere…

Sistemin tüm aksaklıklarını 15 Temmuz belasında görebiliriz.

O nedenle bu gün yönetim sisteminde yapılması gereken değişiklikleri destekliyor onaylıyoruz. Ancak açıklar oluşturulursa da bu günkü sistemden çok daha tehlikeli ve çözümsüz sorunlar oluşturabilir.

Örneğini Karaman’da yaşadık. Asker ve Polis birimlerindeki liyakati o gece saniye saniye yaşadık ve başarılarını gördük. Yeni sistemde karar verme ve emir komuta zinciri iyi oluşmaz, haber akışı iyi sağlanmaz ve alt kademelere ulaşmakta zaman kaybedilirse vay halimize…

15 Temmuz gelecek için bir tehlike de oluşturuyor…

Fetö tuzakları ile Devlet tarafından yanlışlıkla fetöcü damgası yiyip mağdur olanlar, aileleri, akrabaları ve özellikle de evlatları ile devlete eski güveni duyabilecek mi? Bu güven bir kırgınlığa sebep olmayacak mı?

Tamamen iyi niyetlerle fetö belasına inanıp kanıp dini duygularla yanlışa karışmadan onların arasında görünüp de bu sebeple sıkıntı yaşamış olanlarda Devlete güvende bir değişiklik olacak mıdır?

Oluşacak bu olumsuzluklar zamanla başka gelişmelerle beslenip de toplumda devlete ters bakanlardan bir sınıf oluşacak mıdır?

Dileriz bu düşüncelerimiz sadece bir evham, bir şüphe ve bir ikaz olarak kalır da gerçekleşmez.

Ama bu gün pek çok kişinin hissettiği fısıldadığı ama açık açık dile getirmediği şeyler bunlar.

15 Temmuz yıldönümü yaklaşırken ve önemli bir seçim dönemeci geçilmişken hala imparatorlar gibi yaşayan, ekonomiye, siyasete, hatta adalet ve güvenliğe müdahale yetkileri olan, çok güzel gizlendiğini sanan, ama sokaktaki vatandaşın ezbere bildiği tepedeki fetöcülerin layıklarını bulması toplum vicdanını rahatlatacaktır.

Siyasette en üst noktalarda hala onların olduğu söylentileri yok yere mi çıkıyor? Aslı astarı var mı? Ateş var da dumanı ondan mı tütüyor? Bu soruların da bir an önce cevaplanması gerekir. Geçmişte abi abla rolündekilerin bu gün yine bizzat partiler tarafından onlarca kişinin önüne geçirilip seçtirilmeye zorlandığı gerçek midir?

15 Temmuz yıldönümü kutlamaları yapılacaksa ve başarı, mutluluk, güven ve huzur nutukları atılacaksa bu sorular cevaplandırılmalıdır.

Yoksa vatandaş diyor ki: “Haddi ordan, hadi ordan”

 

 

 

 
Karaman Seçim Erken Seçim
Bu Haber 5479 defa okunmuştur.
 
Yorum Ekleyin