Artık Yetmedi Mi?
Bu güne kadar işlenen suçların ciddi bir incelemesi yapılarak suçu engelleyici tedbir ve yasalar oluşturulmalıdır.
Olay vahşet.
İşleyen sapık bir cani, insanlığın hiç bir değerinden
nasibini almamış.
Mağduru temel yaşama hakkı elinden alınan istikbal
kaygısında, masum ve temiz bir evlat.
Sonuç: Asalım, keselim, işkence edelim...
Elbette tepkiler haklı.
Ama göz ardı edilen konular var:
Acaba yüz milyonda bir de çıkması normal olan bu tip
suçluların, suç işleme yolları tespit edilip, gereken önlemler alındı mı?
Değeri yüz binler olan bu toplu taşıma araçlarını süsleyen
aksesuarlara verilen paralar, GPRS sistemli kameralara verilip 24 saat şoförün
müdahalesi olmadan bir merkezden izlenebilmesi için ruhsat şartı olarak konuldu
mu? Değeri 40-50 lirayı bulmayacak bir teknoloji ile ticari araçlara koordinat
tespit eden araç takip kitleri yasal zorunluluk olarak konuldu mu? Toplu taşıma
araçlarında şoförlük yapanların sabıka kaydı, psikolojik test sonuçları,
belirli bir deneyim şartı arandı mı?
Ya da her türlü suçun işlenme sebepleri ve işlenme şekilleri
akademisyenler, bilim adamları, siyasetçiler ve bürokratlar tarafından
araştırılıp gerekenler yapıldı mı?
İkincisi: Suçu işleyeni caydıracak sebepler. Bir suçlunun
sığınağı "ben bu işi çok akıllıca yaparım ve beni kimse yakalayamaz. Yüzde
bir ihtimal yakalasalar da bir yolunu bulur kurtulurum" mantığıdır.
Bu mantığı yıkacak olan da, güvenlik kuvvetlerinin ve adalet
mekanizmasının inkâr edilmeyecek gücüdür.
Her gösteride dünyanın en iğrenç küfürlerinin edildiği
güvenlik güçleri, siyasilerin her iki satırda hedef gösterip aşağıladığı
güvenlik güçleri, suçlunun siyasi amaçlarla korunup da yerden yere vurulan
güvenlik güçleri, eski tüfek anarşistlerin yeni nesillerin zaafları ile
beslenerek saldırdığı güvenlik güçleri değer kaybeder. Suçu işleyen güvenlik
gücünü basit, sorumsuz ve beceriksiz görüp atlatabileceği fikrine kapılır.
(Aslında tam da tersidir. Suçluların yakalanmasında polisimiz ve jandarmamız
dünya standartlarının üstündedir)
Bu güne kadar gördüğü örnekler de suça teşvik eder bu tür
canileri. "İyi bir avukat ve bol para beni kurtarır" "3-5 ay
yatar çıkarım" bir adamını bulur çözeriz" "2 şahit olmazsa kimse
bir şey yapamaz" "Bütün delilleri yok ederim. Tekniği alt
ederim" fikirleri de suç işleyenlerin kılavuzu oluveriyor. (Tarsus
olayında caniyi savunmayı ret eden Mersin Barosunun tüm avukatlarını kutlar,
diğer tüm avukatlara örnek olmasını dileriz)
Elbette aile, okul ve toplum eğitimi üçgeni de tüm bunların
tamamlayıcı harcı, vicdan, merhamet, saygı ve sevgi konuları ile insanların
canileşmesini engelleyen unsurlar.
Tüm oyuncuların birbirleri ile çarpık ilişkilere girdiği,
silahların hiç susmadığı, bıçaklama sahnelerinin cazibelerle sunulduğu,
suçluların dürüst insanlardan daha gösterişli hayatlar yaşadığı, kadın ve erkek
arasındaki tek iletişimin aşk ve cinsellik olduğunu ön plana çıkaran diziler
var. Aile içi tartışmaların en özendirici töre cinayetlerine dönüştüğü
konuların işlendiği filimler, diziler var. Issız bir yerden geçerken tecavüz
edilen genç kızın buradan geçmesinin tahrik unsuru olduğunu ve tecavüzcüleri
haklı çıkaran diziler var. Yüzlerce suçu
işleyip düzenin kılıflarına uydurarak kral hayatı yaşayan suçluları öven
diziler var. Cani karakterlerinin özendirici hale dönüştürüldüğü, aile içi
şiddetin ballandırıla ballandırıla anlatıldığı bu diziler, filimler bir toplumu
uçuruma sürüklüyor.
Toplumda kimse kimseye yanlışını ikaz edecek cesareti
gösteremez oldu. Şikâyet etmenin müzevirlik, jurnalcilik ve ihanet sayılarak
cezalandırılması gerektiği mantığı topluma yerleştirildi.
Bu güne kadar işlenen suçların ciddi bir incelemesi
yapılarak suçu engelleyici tedbir ve yasalar oluşturulmalıdır.
Güvenlik Güçlerimizin her kanaldan tanıtımı daha fazla
yapılarak en uç noktalara kadar bu güç hissettirilmelidir.
Siyasiler çirkin dillerini, anarşistler kirli ellerini,
bürokratlar saçma baskılarını güvenlik güçlerinin üzerinden çekmelidirler.
Güvenlik güçlerinin eğitimine daha fazla önem verilmeli,
eleman alımlarında ince elenip sık dokunmalı ve siyasetten kurtarılmalıdır.
Güvenlik elemanı alımlarında tek kıstas liyakat olmalıdır. Suça meyilli bir
fert bilmeli ki ne yaparsa yapsın yakalanır ve adil bir ceza ile işlediği suçun
cezasını mutlaka çeker. Bilir ki yaptığı yanına kar kalmaz.
Aile yapısında sıkıntı görülen noktalarda çocukların
etkilenmelerini önlemek için gerekli tedbirleri Aile Bakanlığı almalıdır. Ana
babalara yaygın yayın organları vasıtaları ile eğitici yayınlar, filmler
diziler konulmalıdır. Çirkin film ve diziler reytingleri ne olursa olsun
engellenmeli ve bu engele uymayanlar susturulmalıdır.
Çocuklarımızın ve gençlerimizin mantığına, bir şeyi elde
edebilmesi için önce onun “hakkı” olup olmadığı, “hak” ettiği şeyi elde etmenin
yolunun da mutlaka başkalarının hakkına zarar vermemek olduğu kıstası
yerleştirilmelidir.
Bu gün bir cani
insanlık dışı bir davranışla bir evlada kıymıştır. Büyük bir acı ve tüm toplum
için bir felakettir. Ancak bu konu bireysel değil toplumsaldır. Bugün bu yara
toplumda önerilen en ağır ceza ile bile sarılamaz. Geçmişteki açıkların sonucu
tamiri mümkün olmayan bir felaket olmuştur.
Bu rahmetli evlat bir dönüm noktası olmalı ve bundan sonra
bu tür olayların olmaması için laftan daha faydalı bir şeyler üretip tedbirler
alınmalıdır.