Deprecated: mysql_connect(): The mysql extension is deprecated and will be removed in the future: use mysqli or PDO instead in /home/umitseno/fermangazetesi.com/include/conf.php on line 7
Artık Yetmedi Mi? - FERMAN Gazetesi - Karaman (Gayrıticari_Hobi Sitesi)

Artık Yetmedi Mi?

Bu güne kadar işlenen suçların ciddi bir incelemesi yapılarak suçu engelleyici tedbir ve yasalar oluşturulmalıdır.

16 Şubat 2015 00:00

Olay vahşet.

İşleyen sapık bir cani, insanlığın hiç bir değerinden nasibini almamış.

Mağduru temel yaşama hakkı elinden alınan istikbal kaygısında, masum ve temiz bir evlat.

Sonuç: Asalım, keselim, işkence edelim...

Elbette tepkiler haklı.

Ama göz ardı edilen konular var:

Acaba yüz milyonda bir de çıkması normal olan bu tip suçluların, suç işleme yolları tespit edilip, gereken önlemler alındı mı?

Değeri yüz binler olan bu toplu taşıma araçlarını süsleyen aksesuarlara verilen paralar, GPRS sistemli kameralara verilip 24 saat şoförün müdahalesi olmadan bir merkezden izlenebilmesi için ruhsat şartı olarak konuldu mu? Değeri 40-50 lirayı bulmayacak bir teknoloji ile ticari araçlara koordinat tespit eden araç takip kitleri yasal zorunluluk olarak konuldu mu? Toplu taşıma araçlarında şoförlük yapanların sabıka kaydı, psikolojik test sonuçları, belirli bir deneyim şartı arandı mı?

Ya da her türlü suçun işlenme sebepleri ve işlenme şekilleri akademisyenler, bilim adamları, siyasetçiler ve bürokratlar tarafından araştırılıp gerekenler yapıldı mı?

İkincisi: Suçu işleyeni caydıracak sebepler. Bir suçlunun sığınağı "ben bu işi çok akıllıca yaparım ve beni kimse yakalayamaz. Yüzde bir ihtimal yakalasalar da bir yolunu bulur kurtulurum" mantığıdır.

Bu mantığı yıkacak olan da, güvenlik kuvvetlerinin ve adalet mekanizmasının inkâr edilmeyecek gücüdür.

Her gösteride dünyanın en iğrenç küfürlerinin edildiği güvenlik güçleri, siyasilerin her iki satırda hedef gösterip aşağıladığı güvenlik güçleri, suçlunun siyasi amaçlarla korunup da yerden yere vurulan güvenlik güçleri, eski tüfek anarşistlerin yeni nesillerin zaafları ile beslenerek saldırdığı güvenlik güçleri değer kaybeder. Suçu işleyen güvenlik gücünü basit, sorumsuz ve beceriksiz görüp atlatabileceği fikrine kapılır. (Aslında tam da tersidir. Suçluların yakalanmasında polisimiz ve jandarmamız dünya standartlarının üstündedir)

Bu güne kadar gördüğü örnekler de suça teşvik eder bu tür canileri. "İyi bir avukat ve bol para beni kurtarır" "3-5 ay yatar çıkarım" bir adamını bulur çözeriz" "2 şahit olmazsa kimse bir şey yapamaz" "Bütün delilleri yok ederim. Tekniği alt ederim" fikirleri de suç işleyenlerin kılavuzu oluveriyor. (Tarsus olayında caniyi savunmayı ret eden Mersin Barosunun tüm avukatlarını kutlar, diğer tüm avukatlara örnek olmasını dileriz)

Elbette aile, okul ve toplum eğitimi üçgeni de tüm bunların tamamlayıcı harcı, vicdan, merhamet, saygı ve sevgi konuları ile insanların canileşmesini engelleyen unsurlar.

Tüm oyuncuların birbirleri ile çarpık ilişkilere girdiği, silahların hiç susmadığı, bıçaklama sahnelerinin cazibelerle sunulduğu, suçluların dürüst insanlardan daha gösterişli hayatlar yaşadığı, kadın ve erkek arasındaki tek iletişimin aşk ve cinsellik olduğunu ön plana çıkaran diziler var. Aile içi tartışmaların en özendirici töre cinayetlerine dönüştüğü konuların işlendiği filimler, diziler var. Issız bir yerden geçerken tecavüz edilen genç kızın buradan geçmesinin tahrik unsuru olduğunu ve tecavüzcüleri haklı çıkaran diziler var.  Yüzlerce suçu işleyip düzenin kılıflarına uydurarak kral hayatı yaşayan suçluları öven diziler var. Cani karakterlerinin özendirici hale dönüştürüldüğü, aile içi şiddetin ballandırıla ballandırıla anlatıldığı bu diziler, filimler bir toplumu uçuruma sürüklüyor.

Toplumda kimse kimseye yanlışını ikaz edecek cesareti gösteremez oldu. Şikâyet etmenin müzevirlik, jurnalcilik ve ihanet sayılarak cezalandırılması gerektiği mantığı topluma yerleştirildi. 

Bu güne kadar işlenen suçların ciddi bir incelemesi yapılarak suçu engelleyici tedbir ve yasalar oluşturulmalıdır.

Güvenlik Güçlerimizin her kanaldan tanıtımı daha fazla yapılarak en uç noktalara kadar bu güç hissettirilmelidir.

Siyasiler çirkin dillerini, anarşistler kirli ellerini, bürokratlar saçma baskılarını güvenlik güçlerinin üzerinden çekmelidirler.

Güvenlik güçlerinin eğitimine daha fazla önem verilmeli, eleman alımlarında ince elenip sık dokunmalı ve siyasetten kurtarılmalıdır. Güvenlik elemanı alımlarında tek kıstas liyakat olmalıdır. Suça meyilli bir fert bilmeli ki ne yaparsa yapsın yakalanır ve adil bir ceza ile işlediği suçun cezasını mutlaka çeker. Bilir ki yaptığı yanına kar kalmaz.  

Aile yapısında sıkıntı görülen noktalarda çocukların etkilenmelerini önlemek için gerekli tedbirleri Aile Bakanlığı almalıdır. Ana babalara yaygın yayın organları vasıtaları ile eğitici yayınlar, filmler diziler konulmalıdır. Çirkin film ve diziler reytingleri ne olursa olsun engellenmeli ve bu engele uymayanlar susturulmalıdır.

Çocuklarımızın ve gençlerimizin mantığına, bir şeyi elde edebilmesi için önce onun “hakkı” olup olmadığı, “hak” ettiği şeyi elde etmenin yolunun da mutlaka başkalarının hakkına zarar vermemek olduğu kıstası yerleştirilmelidir.

 Bu gün bir cani insanlık dışı bir davranışla bir evlada kıymıştır. Büyük bir acı ve tüm toplum için bir felakettir. Ancak bu konu bireysel değil toplumsaldır. Bugün bu yara toplumda önerilen en ağır ceza ile bile sarılamaz. Geçmişteki açıkların sonucu tamiri mümkün olmayan bir felaket olmuştur.

Bu rahmetli evlat bir dönüm noktası olmalı ve bundan sonra bu tür olayların olmaması için laftan daha faydalı bir şeyler üretip tedbirler alınmalıdır.

 
Hukuk adalet güvenlik toplum
Bu Haber 3910 defa okunmuştur.
 
Yorum Ekleyin