Herkes Kabında Büyümelidir

Hangi hedefle aday oldunuz?

15 Kasım 2018 11:27

Herkes Kabında Büyümelidir…

Mevkiler güzel. Makamlar cazip. Hele o sihirli kelime yok mu? Başkanım denilince şimşekler çakar…

Ama hiç kimseyi de anası vekil olsun, bakan olsun, başkan olsun diye doğurmamıştır.

Bazı makamlar o makamlar için gerekli bilgi, beceri ve kültürü gerektirir. Yani özetle liyakat gerektirir.

Mükemmel bir avukat, mükemmel bir doktor, mühendis, sanayici, çiftçi yazar, öğretmen veya herhangi bir meslek mensubu olabilirsiniz. Ama bazı makamlar bilginin yanında yöneticilik kabiliyeti ile idarecilik kabiliyetini birlikte ister.

Paranız vardır. Ayakkabı ile ilgili tek kelimelik de bilginiz yoktur. Ama iyi bir yönetici ve idareci olarak araştırma yapar, eksiklik gördüğünüz ayakkabıcılık sektörüne girer, en mükemmel ustaları bulur, en iyi pazarlamacılarla ve kadro ile işe soyunur büyük bir başarı elde edebilirsiniz.

Belediye Başkanlığı ince bir tahlil yapılırsa bir iğneli fıçıdır. Bir yumurta küfesini Karadağ’ın tepesine sırtında çıkarmak gibidir. Başkanlık yaptığınız şehirde yaşayan herkesin fikrine uygun işleri yapabilme işidir. Yüz bin insan yaşıyorsa yüz bin de fikir vardır. Bin tanesinin fikri uymaz ise yine de salt başarıyı yakalayamazsınız.

Üstelik her an siyasi muhalifler, çıkarcılar, hortumcular, yalakalar, şakşakçılar etrafınızda halka olmuştur. Beş paralık menfaati için insanlar sizden adaletsizlik, haksızlık bekler ve yasaları çiğnemenizi ister. Onun o beş paralık isteğine boyun eğmezseniz kötü, lain ve hatta vatan haini ilan edilirsiniz.

Üstelik her ana çocuğunu doğururken, her baba evladını okuturken, Devlet dairesinde işe girsin diye umut ediyor. Yüz kişilik kadroya on binler müracaat etse de onun çocuğunu yerleştirmelisiniz. Yoksa yine kötüsünüz.

Genel idarenin işlerinden tutun da Devletin her biriminin işinden siz sorumlusunuz. Doğumdan ölüme kadar insanların her derdi sizindir.

Tüm bunların altından kalkabilecek gücünüz, var mı? Bu konuda bilgi beceri ve kabiliyetiniz var mı? Liyakatiniz var mı? Etrafınızdakilerden bu işlerin üstesinden gelebilecek bir özel kadronuz, ekibiniz, ya da danışma grubunuz var mı?

Hangi hedefle aday oldunuz?

Öylesi edebiyatlar dinliyoruz ki edebiyat ödülüne aday konuşmalar. Bu iğneli fıçıya girmeye, bu yumurta küfesini taşımaya bu kadar hevesli olmanızın altında başka bir beklenti var mı?

Orta Anadolu’da bir yıldızı parlatıp dünya ölçeğinde bir güneşe çeviren Sayın Recep Konuk bu şehirde vekil adayı olunca her birimiz çıtları aldık boyumuzun bin kat üstüne koyup, “atla” dedik. Takdir sizlerin…

Daha dün gibi: Adaylığı duyulunca çok çirkin kelimelerle karşılanan Sayın Kamil Uğurlu, hizmet döneminin neredeyse tamamını çevresinden atılan okları savuşturmakla uğraşsa da bir takım güzellikler bıraktı gitti. Kaç kişi kendisine teşekkür beratı ve hizmet madalyası verdi.

Daha sonra görevi devralan ve aynı ekipten olan Sayın Ertuğrul Çalışkan o dönemin yarım kalan projelerine devam etti ve bitirdi. Hatırı sayılır yeni işler de yaptı. Ama halka ulaşmada yaptıklarını halka anlatmakta ve halkla ilişkilerde zayıf kaldı. Bu gün devam edip edemeyeceği bile partinin takdirine kaldı.

Bu gün bile heybesinde plan, proje, fikir, diploma, kültür ve donanım ile gelip de ortaya çıkanlara, daha aday bile olmadan aday adaylığı döneminde gül yerine taşlar atılmaya başlanmadı mı?

Tüm bunları yazarken aday adaylarına yazdığımızı sanmayınız.

Size yazıyorum. Size… Evet siz. Okuyan kardeşim.

Sen överken göklere çıkardığın, yererken de yerin dibine batırdığın aday adayının liyakatini hakkaniyetle ve temiz vicdan ölçeği ile kaç defa sorguladın.

Kaç defa cesaretle “Sen kabında büyü kardeşim. Mevcut işini çok başarılı götürüyorsun. O işte devam et. Bırak Belediye başkanlığını daha layık olan yapsın” ya da; “Kardeşim seni tanıdığım kadarı ile bu işi liyakati ile yaparsın. Beklentim ve bir aidiyetim de yok ama seni takdir ediyorum” diyebildik?

Herkes kabında büyümeli ve en iyi yaptığı işi devam ettirmeli. Kabının şekli uygun olmayan dışına taşar yerlere dökülür.

Su derin ve bulanık, şartlar zor, akıbet karanlık, imkânlar çok kısıtlı, ortam ise tam bir karmaşa… Bu şartlara “EYVALLAH” diyen babayiğit aynada kendini görmeden yola çıkmamalıdır.


 
seçim. belediye başkan siyaset liyakat
Bu Haber 3898 defa okunmuştur.
 
Yorum Ekleyin