
Bekir Sıtkı'nın Ardından
Sevgili Bekir Sıtkı Hocam. Allah Senden razı olsun. Sayende Karaman çok değerli şair, yazar ve fikir adamlarına sahip...
Bekir Sıtkı’nın Ardından…
Bir bir kararıyor kandiller
Daha da kararıyor meydanları Karamanın
Her giden gül yüzlü ile
Daha da küçülüyor gülistanı Karamanın
Altı üstünden de aydınlık olacak bu gidişle
Yeryüzüne vursa ışıkları yeraltının
Hatıralarından bir ışık şelalesi oluşup
Yolunu aydınlatsa Karamanın...
Hasan ÖZÜNAL
26 Ağustos 2014
Karaman
Gazeteciliği hep sevdim. Ahu gözlü dilberden, çil çil
altından, demet demet banknottan, 50 yıllık dostum cıgaradan, hatta bir macur
olarak sütlü biberden bile fazla sevdim.
Güzel tarafları var elbet. Ama çok da üzücü yönleri… Bir
kere haber verme noktasında olduğunuzdan, tüm haberleri önce almak, duymak ve
duyurmak zorundasınız. Bunlar arasında acı haberlerin olması da kaçınılmaz.
Rahmetli Bekir Sıtkı haberini aldığımızda da o üzüntüyü
yaşadık.
Dünya fani. Mutlak son. Ama beklentilerimiz vardı. Öylesi
güzellikleri üreten değerli Hocamızın hazırlık aşamasındaki birkaç ürünü daha
gün yüzüne çıkmamıştı.
İstanbul’da tesadüfen bir hat vapurunda yakaladığım, liseli
aşıklar gibi gözlerinde şimşekler çakarak muhabbet ettiği Nur Yüzlü Zeliha
Hanımın arkasından erken gitmişti. Rahmeti bol olsun.
Geç uyanmaya başladık nedense. Sabahın ilk ışıklarında
şenlenen evler, yollar sokaklar, açılan esnaf dükkânları yok artık. Saat 9-10
da insanlar lütfen uyanıyor işyerleri açılıyor, 12 gibi afyonlar patlıyor 13-14
gibi hayat başlıyor ve 17-18 gibi de bitiyor.
Bu yıl Rahmetli Milli Şairimizin vefat yıldönümünde de öyle
oldu. Geç uyandık, uyanıklığımız kısa sürdü.
Kültür Müdürümüzün de desteği ile İLESAM Karaman
Temsilciliğinin Mezarı başındaki anma programı kurumsal tek etkinlikti. Teşekkür
ederiz.
Anma programında çok değerli katılımcılar vardı. Mazeretleri
nedeni ile katılamayanları da birlikte hafızamızda şöyle bir misafir ettik,
gördük ki hatırı sayılır şair ve yazarımız var. Üstelik son yıllarda pırlanta
değerinde eserler peş peşe geliyor.
Bekir Sıtkı’ya vefa gösteren bu insanların üzerinde Bekir
Sıtkı etkisinin varlığı inkar edilemez. Yunus, Mevlana, Gufrani, Kenzi yerelde,
Bedri Rahmi, Necip Fazıl, Nazım Hikmet, Aşık Veysel, Mehmet Akif, Sabahattin
Ali genelde etkili olmuş ise de Bekri Sıtkı bu listenin en başında yer
almaktadır.
Değerli Ağabeyim Suat Sözer Bey’in Anma Programındaki
ifadesi gibi yurt çapında Karaman yerelinden fazla tanınan bir söz ve duygu
ustası idi Rahmetli Bekir Sıtkı Hocamız.
Vefatından önce yayınlanamayan eserlerinin basım çalışmalarının
yapıldığını Muhterem Gelininden duymak da büyük bir teselli oldu bizlere.
Daha büyük teselliyi daha fazla katılım ile, –özellikle
resmi sıfatlarla- daha geniş ve görkemli programlarla yapılarak görmek isterdik
ama olmadı, olamadı.
Şimdi gençlere dönüp; “Vatanı sevin, Milleti/Bayrağı sevin.
İnsanı sevin. Karamanı sevin, Güzel düşünün, güzel şeyler üretin. Geleceğe
büyük eserler bırakın. Kültürümüzü yaşayın, yaşatın ve geliştirin” dediğimizde
alacağımız cevaptan korkar olduk. Demezler mi o gençler; “Yapanları gördük.
Fani Âleme gittikten sonra esamesi bile okunmuyor. Uğraşsak çabalasak ne
olacak. Günümü gün eder dalgama bakarım”
Bu tür konularda toplumsal bir kuruma ihtiyaç olduğunu
yıllardır söyleriz. Bir dönem harekete de geçtik. Kurulacak bir vakıf ile Dil
Bayramı ve Yunus Emre başta olmak üzere tüm kültürel değerlere sahip çıkan bir
yapı oluşturalım. Ama mutlaka da gayrı resmi olsun ki hiyerarşik yapıdan uzak
olsun.
Çalıştık çabaladık. Son noktaya kadar geldik. Çok büyük
destekler aldığımızı da gördük. Ama son anda ne olduğunu hala çözemediğimiz bir
bent ile konu kapatıldı.
Bir vakıf çalışması idi bu. Kuruluş sermayesi hazırdı.
Mütevelliler hazırdı. Vakıf senedi hazırdı. Çalışma takvimi ve faaliyet
konuları, mekân seçimleri bile hazırdı.
Sonra ne oldu anlayamadık. Sayın Valimizin makam kapısı
duvar oldu. Sayın Belediye Başkanı Ertuğrul Bey her görüşmede “hallederiz” diye
bir başka perşembeyi işaret etti. Konuya çok büyük destek veren Sayın Elvan
yoklara ve o günkü Hükümet değişikliklerine karıştı gitti.
Tabi tüm Karamanın vebalinin üzerlerinde olduğunu ve bu tür
bir konunun kul hakkı kavramı olduğunu bizden çok iyi bilirler.
Sevgili Veli Bozkır benzer bir oluşumu gerçekleştirdi. Ama
amaç ve faaliyet hedefleri olarak arada çok büyük farklılıklar var.
Dil Bayramlarından en küçük kültürel etkinlikleri, kurulmuş
tüm kültürel dernekleri bir çatı altına toplayarak, daha verimli ve kontrollü
bir bicimde yine Karaman Halkı ve STK ları ile birlikte tek noktadan
gerçekleştirme azim ve kararındaydık. Yayınların derlenmesi yeni yayınlara
kaynak oluşturulması, Dünyaya yayılmış Karamanlılar arasında dayanışma ve
kültürel işbirliği, dilde birlik, ortak sözlükler, folklorik değerlerin
kaybolmadan kayıt altına alınması, ortak bir tarih araştırılmasına gidilmesi
gibi konular detayları ile de klasörümüzde yer almakta idi…
Nasıl Bekir Sıtkı’yı vefat Yıldönümünde anmakla sorumlu bir
birim yok ise, tüm kültürel etkinlikler için de muhatap bulunamıyor. Vakıf bu
işlevi yerine getirmek için yine Karaman sivil kişilerden oluşan bir kuruluş
idi…
Bize nasip olmadı… Sayın Valimiz devletin büyüğüdür, bir
bildiği vardır kendi açısından. Sayın Çalışkanın da ne düşündüğünü bilemiyoruz.
Ama Sayın Taşeli velinimeti Lütfi Elvan Bey hala etkili ve yetkilidir. Belki
böyle bir oluşumu başka bir kardeşimize tevdi eder de Karaman bir hafıza
deposuna sahip olur.
Kaybolan toplumsal hafızamıza sahip çıkan kim olursa olsun
alkışlar şapkanızı çıkartırız.
Gülüşün kadar güzel, eserlerin kadar, pırlanta yüreğin kadar
değerli, aşk seviyesinde sevdiğin Karamanın saygın bir evladı, aşk mektubunun
altında imzası olan bir vatanperver olarak nurlar içinde uyu Sevgili Bekir
Sıtkı Hocam.
Allah Senden razı olsun.
Sayende Karaman çek değerli şair, yazar ve fikir adamlarına
sahip...
